Alexander Sokurov’un yönettiği Ana ,Baba veOğul üçlemesinin
ikincisi olan film yadırgatıcağını şaşırtacağını ve kendi ritmini izleyene
kabul ettireciğinin iddasını daha saniyede ekrana gelen 24 karenin ilk
karesinde kadrajı yani çerçeveyi bozarak gösterir. Sadece İlk kare değil son
karesine kadar sinematik öznenin sınırı olan çerçeveyi bozar ve resim
estetiğini sinemaya ikame eder. Resimden ödünç aldığı bu biçim hem filmin tek
bir anını tek karesini hemde tüm süresini kapsar. Parçadan bütüne ulaşan bu
yapı klasik sanat kuramlarının mualif sinemasal imaj ideolojisinden başka bir
şey değildir. Yadırgatıcı bir estetiği olan bu kullanım zamanla estetik felsefesini
süperpoze ederek Sokurov daha önce tezahür edilememiş ve karşılaşılmamış (Bu
fenomene en çok yaklaşan Da Vinci’nin Mona Lisa başyapıtır. Da vinci kendisinin
dişi imgesini yaratarak evrende eşine benzemeyen bir görüntü yaratır) bir
gösterge yaratır dişil bilinç. Filmde olan tam olarak budur. Marquise de
Sade’nin Juilette romanında söylediği hakikat kırıntısı olan “Tüm erkeklerin
dünyadaki nihai amacı kadınların rahatını sağlamaktır” sözünü daha ileri
götürür. Hasta annesini taşıyan ona bakan oğul annesinin hasta bilincini
tamamlar. Onun ölen şuuru oğlun ataerkil nesnelerle trajik karşılaşmasını
sağlayacaktır. Dişil unsurlardan bağlılıktan ve korumadan anlık uzaklaşması
durumunda tam tersi iki düşünceyle karşılaşır. Kararlı, sabit, sert, hızlı ve
ritimli tren hareketi ve özgür, ferah, sakin, yalnız ve yavaş yelkenli
salınımı. Dişil bilincin öleceği haberi
veren bu deneyimler birçok zorunluluğu beraberinde getirir. Artık varoluş
zamanıdır. Varolma gizemi bekliyordur oğlu. Sihirli dokunuşlar üretmek
zorundadır.
Sokurov'un 68 dakikalık bu zamansız filmi ses kullanımı açısından da takdire şayandır. Sinemada manipülasyon dışında kullanılmayan ses bu filmde adeta kendi başına var olur. İmajın gücü karşında kısa sürede afallamamız biraz bu durumu farketmimizi zorlaştırsada çığlık gibidir bu filmdeki ses efektleri. Bağımsız ve başka bir boyuttan gelen meteorları andırır.